"Gelişim süreklidir.Bu gelişimi sağlamak aydınların ve eğitimcilerin görevidir."
27 Şubat 2015 Cuma
Dünyada aşkın, aşıkları şair yapmadığı hiçbir yer yoktur. (Voltaire) :D
Aşk uğrana ne bedeller ödenir ne yollar tüketilir bilinmez.
Meçhulu ararız hep bir ümit...
Sırf, ruhdaşa bir adım daha yakın olabilmek için.
Narin AKTAŞ
25 Şubat 2015 Çarşamba
Herkes Gibisin
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Yaşamaya Dair- I
Yaşamaya Dair - I
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Etiketler:
Bazen,
biraz,
Ciddiye Almak,
Hayat,
Nazım Hikmet,
Tecrübe,
Yaşama Dair
18 Şubat 2015 Çarşamba
"ES"
Bazen hayat seni yorar, kırar, hırpalar,adil davranmaz... Nazik değildir hiçbir zaman. İyice yoğurduktan sonra seni olman gereken yere bırakır ve sen artık oldun der. Her tecrübe bir "es"tir hayatımızda. Duraklamak,gözden geçirmek ve nefes almak için bir "es" verin hayatınıza. Biraz daha kendiniz olmak ve pişman olmamak için.
Narin AKTAŞ
Etiketler:
Bazen,
biraz,
Hayat,
Kendiniz olmak,
Tecrübe
15 Şubat 2015 Pazar
Ömür Derisini Kazımak
Ömür derisini törpüleyerek kazımak…
Ömür dediğimiz nedir ki su gibi gelir geçer diye başlarız
cümlemize. İçini doldururuz birden fazla laf ile bir muslukta. İçimizin
esenliği ile dalarız eskilere bir an. Bir an… dalarız seyr-i keyf alemine. Keyfe kalem tutacak sözler gelir mi hatıra
bilinmez. Ama An’ı yaşamak deriz ya hani. İşte orada biter cümle nokta ile.
Noksandır hep bir
yanımız yaratılışın özünden midir
bilinmez. Yaşarız yaş alırız
yaşlanırız güngeçtikçe. Ama An’ı yaşamak deriz ya gönülden ince ince işte o dur
aslında söylenecek tek hece.
12 Şubat 2015 Perşembe
Tüketilenlerden misiniz ?
Biz miyiz tükenen tükenen ?
Yoksa hayat mıdır bizi tüketen ?
Varlığımızın ne anlamı var mutsuzsak
Uğruna verdiğimiz mücadele de ne ?
Hayatla savaşıyoruz ama hep mağlup olan biz oluyoruz
Yaralanıyoruz , kanıyor her yerimiz
Kan ter içinde kalıyoruz
Yenilgiyi kabul etmiyoruz
Ayağa kalkıyoruz tekrar ama
Hayat yine bize çelmesini takıyor
Yılmadan silkelenip tekrar ayağa kalkıyoruz
Hayatla mücadelemiz sürüyor
Farkında değiliz ama hayat bizi tüketiyor
Günden güne eriyoruz
Bitiyoruz
Ve hayatın bize vermiş olduğu
Birkaç mutluluk anısıyla
Daha çok onun bizden çaldığı birçok şeyin acısıyla
Kapıyoruz gözlerimizi hayata
11 Şubat 2015 Çarşamba
Kadının Gizemli Ruhu: Güven Ve Sadakat İlişkisi
Kadının Gizemli Ruhu: Güven Ve Sadakat İlişkisi: Güvenç. Masumiyetini ne zaman kaybeder insan.. Çok güvenince mi çok yanılınca mı yoksa çok sevince mi? İnsan kırılınca dağılır mı her...
Güven Ve Sadakat İlişkisi
Güvenç.
Masumiyetini ne zaman kaybeder insan..
Çok güvenince mi çok yanılınca mı yoksa çok sevince mi?
İnsan kırılınca dağılır mı her yanı yoksa sımsıkı mı kesilir içi taş gibi..
Her darbede soluk almadan yıkılmak gibi hep üstüstemi gelir tüm
terslikler
İnsan umudunu yitirdiğinde yıkılır en çok
En çok güvendiğinde sırtını dayadığı dağa, yıkıldığını izler yavaş
yavaş …
Kaosta orda başlamaz mı zaten ?
Duyguların giderek sarmallaştığı, içiçe karıştığı, ve düğüm atmışçasına
sıkılaşması, ayrılmamacasına !
İnsanların birbirine olan güven duyamama kaosu , her deneyimden sonra
kalıplaşmış bir kezzap yarası gibi vahşi, soğuk, uzak tutucu, yaklaşmak
istediğinden arındırılmış ve yalnızlığa meyilli bir korkusal artık.
İnsangillerin felaketi…!Birbirlerine attıkları kazıklar, iyinin her
zaman aptal ve yemlenmek için iyi bir av olarak görünmesi, kötünün iyi ,iyinin
de kötünün en kötüsü olma ihtimali ne korkunç ..
Peki ya giderek bu kaos kasırgasının insanları etkileme biçimlerine
odaklanırsak en çok suçlayacağımız, en temel ahlaki olgumuz ne olurdu acaba ?
-
Sadakat …
Zamanla yeni tanşıtığımız insanlardan önce güven sonra sadakat
bekleriz. Önce güven gelir.Fakat güvenden sonra ikinci gelen aslında birincinin
önünde gizli özne olan, aldığı kelimenin hakkını layıkıyla veren bu içi buram
buram bağlılık kokan eşsiz anlamlı kelime insanın asıl aradığı şeydir.
Aşkı ararken,bir dostu
severken,yeni bir işe koyulurken, bir tutkumuzun peşinden sürüklenirken ,eti
tırnaktan ayırırken ve sevişirken … buna
daha nice örnekler verebiliriz. Sadakat iki elin birleştiği,iki yüreğin
tutunduğu,iki gözün kenetlendiği iki kulağın işittiği en güzel soyut
duygu. Ne zaman bu ikişerlikler uçer
beşer ve daha çok olup çoğalır, o zaman bu kaos son bulur. Yeniden ve kardeşçe
insanlık yeniden hoşbulur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)